78 kişinin hayatını kaybettiği yangında adalet nereye gidiyor?
Kartalkaya’da meydana gelen ve 78 kişinin ölümüne neden olan otel yangınına ilişkin soruşturmada kamuoyunu sarsan bir gelişme yaşandı. Yangının sorumlularına yönelik sürdürülen adli süreçte, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın aldığı karar tartışma yarattı. Bilirkişi raporunda açıkça bakanlık personelinin ihmallerine işaret edilmesine rağmen, soruşturma izni verilmedi. Peki bu karar neye dayanıyor, adaletin işleyişi nasıl etkileniyor?
Bilirkişi raporu net, ‘Bakanlık denetimde yetersiz kaldı’
Bolu’nun ünlü kayak merkezi Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 133 kişi yaralanmış, 78 vatandaş ise hayatını kaybetmişti. Olayın ardından hazırlanan bilirkişi raporunda, otelin işletme iznini veren Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın denetim görevini yeterince yerine getirmediği ve bu durumun faciada etkili olduğu belirtildi.
Bakanlık, kendi personelini korumaya mı çalışıyor?
Raporda adı geçen ve sorumluluğu bulunduğu öne sürülen bakanlık yetkilileri arasında, Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, eski ve yeni genel müdürler, daire başkanları ve kontrolörler yer alıyor. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, bu isimler hakkında soruşturma yapılması için izin talebinde bulundu. Ancak Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, söz konusu izin talebini reddetti.
Yasa ne diyor, adalet nasıl işliyor?
Kamu görevlilerinin yargılanabilmesi için 4483 sayılı yasa gereği bağlı bulundukları kurumdan soruşturma izni alınması gerekiyor. Ancak bu izin verilmediğinde, yargı süreci tıkanabiliyor. Kartalkaya faciasında yaşanan da tam olarak bu. Bilirkişi raporuyla sorumluluğu ortaya konan isimler hakkında hukuki işlem başlatılamıyor.
İl Özel İdaresi bakanlığı işaret etti
Soruşturma sürecinde Bolu Valiliği’ne bağlı İl Özel İdaresi yetkilileri, denetim yetkisinin kendilerinde değil, doğrudan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğunu belirtti.
32 sanık, 13 ağır suçlama altında
Olayla ilgili açılan davada toplam 32 sanık bulunuyor. İddianamede, 13 sanık hakkında “olası kastla öldürme” ve “olası kastla yaralama” suçlarından 78’er kez hapis cezası isteniyor. Ancak bu süreçte bakanlık personelinin dışında tutulması, kamu vicdanını rahatsız ediyor.
Bakanlık sessizliğini korumaya devam ediyor
Kamuoyunun büyük tepki gösterdiği karar sonrası, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan hâlâ resmi bir açıklama gelmedi. Soruşturma izninin verilmemesi, yalnızca adli süreci değil, kamu görevlilerinin sorumluluk anlayışını da sorgulatıyor. Peki, bu facianın gerçek sorumluları ortaya çıkacak mı?