Sanayi Komisyonu’nda görüşülecek yeni maden yasası doğayı tehdit ediyor. ÇED süreci zayıflatılıyor, MAPEG’e sınırsız yetki veriliyor. Gerede Çayı, Yedigöller ve çevresinde maden aranması gibi örneklerle uyarı geliyor… Sessizlik artık bedel ödetiyor!
Torba Yasada tehlike çanları
TBMM Sanayi Komisyonu’nda yarın görüşülmesi beklenen torba yasa tasarısı, çevre savunucularını ve yöre halklarını alarma geçirdi. Tasarının içeriğinde yer alan maddeler, doğal yaşam alanları ve bölgesel ekosistemler açısından büyük tehditler barındırıyor.

ÇED süreci zayıflatılıyor, yetki MAPEG’e devrediliyor
Tasarı kapsamında çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerinde daha da gevşemeye gidileceği, bu sürecin adeta işlevsiz hale geleceği ifade ediliyor. Ayrıca maden ruhsatlandırma ve izin süreçlerinde neredeyse tüm yetkinin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) verileceği öne sürülüyor.
Gerede çayı uyarısı
Çevreciler, geçmişte yaşanan Gerede Çayı olayını örnek göstererek, sessiz kalmanın doğurabileceği ciddi sonuçlara dikkat çekiyor. Ankara’ya su aktarımı sırasında yaşanan sessizlik bugün 355 bin kişinin suya erişimini zorlaştırdı. Aynı hatanın yeniden tekrarlanmaması gerektiği belirtiliyor.
Tüm Türkiye’yi etkileyecek bir kriz kapıda
Madencilik faaliyetlerinin önünün bu kadar açılması halinde, yalnızca birkaç il ya da bölge değil, Türkiye genelinde su kaynaklarının, tarım alanlarının ve ormanların tehdit altına gireceği vurgulanıyor. Bu nedenle, sadece etkilenen illerin değil tüm vatandaşların sürece dahil olması gerektiği ifade ediliyor.
Toplumdan milletvekillerine çağrı: Geri çekin!
Yasa teklifine karşı çıkan çevre platformları, ilgili milletvekillerine ulaşılması için iletişim listeleri hazırladı. Vatandaşlardan, bu vekilleri arayarak yasanın geri çekilmesi yönünde taleplerini iletmeleri isteniyor. Özellikle AKP ve MHP’li komisyon üyelerinin ikna edilmesinin sürecin seyrini etkileyebileceği belirtiliyor.
Telefonla ne söylenmeli? Hazır metinler paylaşıldı
Vatandaşların yapacakları aramalarda kullanabileceği hazır konuşma metinleri de paylaşıldı. Bu metinlerde, su kaynaklarının tükendiği, tarımın zarar gördüğü, acele kamulaştırmanın insanları yerinden ettiği gibi somut sorunlara dikkat çekiliyor. “Bu ülkenin sahibi madenciler mi?” gibi güçlü ifadeler öne çıkıyor.

Doğaya sahip çıkmak toplumsal görevdir
Çevreciler ve doğa hakları savunucuları, tüm vatandaşları bu kritik süreçte duyarlı olmaya çağırıyor. “Her bölge kendi suyunu, toprağını korursa, Türkiye de korunmuş olur” anlayışıyla hareket edilmesini isteyen çevreciler, torba yasanın geri çekilmesi için toplumsal baskının hayati önem taşıdığını vurguluyor.
