Akademik kriz büyüyor
İstanbul Üniversitesi’nin, “yok hükmünde” ve “açık hata” gerekçesiyle diplomalarını iptal ettiği 28 kişiden biri olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploması gündemden düşmezken, aynı listede yer alan Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Naciye Aylin Ataay Saybaşılı’nın hâlâ görevde olması, çifte standart iddialarını beraberinde getirdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında resmî belgede sahtecilikle suçlanan İmamoğlu’nun diploması iptal edilmiş, olay büyük ses getirmişti. Ancak aynı listede yer alan bir profesörün herhangi bir idari yaptırıma maruz kalmadan görevine devam etmesi, gözlerin Yükseköğretim Kurulu’na ve ilgili üniversitelere çevrilmesine neden oldu.
Sitede adı, ünvanı yerli yerinde
Galatasaray Üniversitesi’nin resmî web sitesinde Prof. Dr. Naciye Aylin Ataay Saybaşılı’nın halen “İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi” olarak görünmesi dikkat çekti. Oysa İstanbul Üniversitesi, söz konusu 28 kişinin diplomalarının iptal edildiğini kamuoyuna resmi açıklamayla duyurmuştu.
Bu durum, kamuoyunda şu soruları gündeme taşıdı:
Madem diplomalar yok hükmünde, neden bazı isimler görevde kalmaya devam ediyor?
Siyasi figürler söz konusu olduğunda iptal süreci hızla işlerken, akademide neden bekleme süreci işletiliyor?
Aynı listenin bazı isimleri itibarsızlaştırılırken, diğerleri neden hâlâ akademik unvan taşıyor?
YÖK Sessiz, Üniversiteler Topu Birbirine Atıyor
Üniversite kaynakları sürecin “nihai karar bekleniyor” noktasında olduğunu açıklasa da kamu vicdanı bu açıklamayı yeterli bulmuş değil. Çünkü ortada açıkça ilan edilmiş bir iptal kararı varken, bu kararın bazı kişiler için uygulanmaması hukuki değil, siyasi bir refleks olarak yorumlanıyor.
İmamoğlu dosyası gölge gibi yayılıyor
Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının sahteliğiyle ilgili yürütülen soruşturma sadece yerel yönetimi değil, akademiyi de derinden sarsmış durumda. Aynı havuzda yer alan 28 ismin akıbeti kamuoyunca merakla takip ediliyor. Ancak uygulamadaki tutarsızlıklar, bu sürecin adil ve tarafsız yürütülmediğine dair endişeleri artırıyor.
Aynı liste, farklı karar…
Bir yanda sahte diploma iddiası nedeniyle siyasetin ortasına oturtulan bir belediye başkanı, diğer yanda görevine hiç ara vermemiş bir profesör. Kamuoyunun beklentisi net: Ya hepsine uygulayın, ya hiçbirine. Aksi takdirde bu karar sadece hukuki değil, ahlaki olarak da tartışmalı kalmaya devam edecek.