Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, katıldığı canlı yayında Cumhurbaşkanlığı danışmanı Oktay Saral’a ve gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanma sürecine ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Özcan, hukuka olan güvenin zedelendiğini vurguladı.
“Danışmanlık sıfatı kime ve neye göre veriliyor?”
Özcan, Haber Saati programında gündemi sarsan açıklamalara imza attı. Oktay Saral’ın sosyal medyadaki “suyun ısındı” çıkışını eleştiren Özcan, “Ergen tavırlarla insanları tehdit eden birini cumhurbaşkanı danışmanı olarak görmek tuhaf. Meclis döneminden de dengesiz açıklamalarıyla tanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Akli dengesine dair ciddi şüphelerim var”
Oktay Saral’ın geçmişte karıştığı tartışmalı olaylara atıfta bulunan Özcan, “Mecliste bir milletvekiline yumruk atıp ardından ‘psikolojim bozuktu’ diyerek özür dilemişti. Açıkçası bu kişinin akli dengesinden şüphe ediyorum. Bana yönelik tehditkâr ifadeler kullandı ama cezai ehliyeti olup olmadığını sorguluyorum” dedi. Atanmış bir ismin, seçilmiş bir belediye başkanına karşı seviyesiz bir dil kullanmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.

“Fatih Altaylı’nın tutuklanması hukuka aykırı”
Fatih Altaylı’nın tutuklanmasını da sert dille eleştiren Özcan, “Cumhurbaşkanına tehdit suçu diye bir şey yok. 310. maddeyle hiçbir ilgisi yok. Bir hukukçu olarak bu kararı kabul etmiyorum” sözleriyle yargı sürecini eleştirdi. Altaylı ile görüş ayrılıkları olsa da hukukun üstünlüğünün korunmasının şart olduğunu vurguladı.
Siyasette baskı artıyor: “Ne olacağı belli değil”
Türkiye’de siyasetin baskı altında yürütüldüğünü aktaran Özcan, “Siyasetçiler her an neyle karşılaşacağını bilmiyor. Gizli tanıklar, asılsız suçlamalar, bitmek bilmeyen soruşturmalar… Tüm bu baskılar hizmetin önüne geçiyor” diyerek mevcut atmosferin zorluklarını anlattı.
“Geçmişin hataları tekrar ediyor”
FETÖ dönemindeki hukuksuzlukları hatırlatan Özcan, “O dönemde de gazeteciler ve danışmanlar tutuklamaları önceden açıklıyordu. Bugün yaşananlar da o dönemleri andırıyor ancak daha amatörce” ifadelerini kullandı.
“Biz ilkesel duruş sergiliyoruz”
Son olarak Özcan, Altaylı’nın savunulmasının tamamen ilkesel olduğunu vurguladı: “Bugün Altaylı’nın hakkını koruyorsak, yarın başka bir gazetecinin de mağdur olması halinde aynı duruşu sergileriz. Çünkü biz kişilere göre değil, ilkelere göre hareket ediyoruz.”