Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP), geçtiğimiz Kasım ayında yaşanan gelişmeler, kamuoyunun gündemine bomba gibi düşmüştü. Isparta Milletvekili Hasan Basri Sönmez, Kilis Milletvekili Mustafa Demir ve Bolu Milletvekili İsmail Akgül, 20 Kasım 2024 tarihinde TBMM’de özel kalemden gelen bir telefonla istifaya davet edilmişti. İddialar büyüktü; ancak delil yoktu.
Siyasi kulisler altın kaçakçılığı iddialarıyla çalkalandı
İstifaların hemen ardından ortaya atılan altın kaçakçılığı suçlamaları, üç milletvekilinin adını gölgeledi. Cumhurbaşkanlığı uçağında güvenlik personelinin verdiği bilgiye dayandırılan iddialar, herhangi bir adli soruşturmayla desteklenmedi. İçişleri Bakanlığı, Emniyet birimleri ve Adalet Bakanlığı yetkilileri, milletvekilleri hakkında yürütülen hiçbir soruşturma olmadığını açıkça belirtti.
Partiden değil, gruptan ayrıldılar
Kamuoyunda “partiden ihraç” olarak lanse edilen süreç, aslında MHP TBMM Grubu’ndan istifa ettirilmelerinden ibaretti. MHP üyelikleri halen devam eden milletvekilleri, partinin resmi WhatsApp grubundan dahi çıkarılmadı. Mecliste sadece koltukları değişti, oy verme tutumları ise MHP grubuyla paralel kaldı.
Bayramda Bahçeli ile samimi bayramlaşma
Bolu Milletvekili İsmail Akgül’ün Kurban Bayramı’nda yaptığı bir ziyaret, kulislerde yeni bir dönemin habercisi olarak yorumlandı. MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi bizzat Meclis’te ziyaret eden Akgül, Bahçeli’nin elini öperek bayramını kutladı. Bu ziyaretin Bahçeli tarafından olumlu karşılandığı ve samimi bir sohbet gerçekleştiği öğrenildi.
Teşkilattan gelen bir isim, haksızlığa uğradı mı?
Ülkü Ocakları kökenli olan ve teşkilat içerisinde güçlü bağlara sahip bulunan İsmail Akgül’ün, partideki bazı iç çekişmelerin kurbanı olduğu yönünde yorumlar dikkat çekiyor. Semih Yalçın’a yakınlığıyla bilinen Akgül’ün, bir anda böylesine ağır bir iddianın hedefi haline gelmesi, birçok MHP’li tarafından sorgulanıyor.
Geri dönüş sinyalleri güçleniyor
Parti içindeki kaynaklara göre, istifa sürecinde yaşanan bilgi eksikliği ve soruşturma yoksunluğu, milletvekillerine karşı yapılanın bir “önlem” ya da “refleks” olduğu yönünde değerlendiriliyor. Şimdiye kadar adli hiçbir sürecin başlatılmamış olması, özellikle İsmail Akgül’ün yeniden MHP Grubu’na dönebileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Akgül’ün durduğu yerde duruşu net
İsmail Akgül, istifasının ardından yaptığı açıklamada, “Liderimizin ve teşkilatımızın emrindeyiz” diyerek MHP’ye bağlılığını net şekilde ortaya koymuştu. Bugün gelinen noktada, bu duruşun karşılık bulması ve Akgül’ün yakın zamanda yeniden MHP çatısı altında aktif siyasete dönmesi beklentisi güçlü biçimde konuşuluyor. Parti içi sağduyunun galip gelmesi halinde, Akgül’ün hak ettiği yere döneceği görüşü giderek yaygınlaşıyor.